Keine exakte Übersetzung gefunden für حمل عرضي
Übersetzen Türkisch Arabisch حمل عرضي
Türkisch
Arabisch
relevante Treffer
-
ayrıntılı (adj.)mehr ...
-
yatay (adj.)mehr ...
-
çapraz (adj.)mehr ...
-
tesadüfi (adj.)mehr ...
-
kuzu (n.)mehr ...
-
götürmek (v.)mehr ...
-
şarj (n.)mehr ...
- mehr ...
-
nakliyat (n.)mehr ...
-
tartı (n.)mehr ...
- mehr ...
-
حمل {المرأة}mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
-
gebelik (n.)mehr ...
-
nakletmek (v.)mehr ...
-
kargo (n.)mehr ...
-
geçirmek (v.)mehr ...
-
yük (n.)حمل {ج أحمال}mehr ...
-
taşıma (n.)mehr ...
-
taşımak (v.)حمل {[ِ حَمْلاً]}mehr ...
-
cenin (n.)mehr ...
-
ağırlık (n.)mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
-
suçlamak (v.)mehr ...
- mehr ...
- mehr ...
-
itmek (v.)mehr ...
-
portatif (adj.)mehr ...
Textbeispiele
-
Gizli korkular? Kazara olmuş hamilelik?الكتمان ؟ الحمل العرَضيّ ؟
-
Rol yapıyor. Bu karalama kampanyası.إنها مجرد عرض، حملة تشهير
-
HAYIR kampanyasında çalışmanı mı teklif etti?عليك No تم عرض حملة
-
- Fark etmez. Hepsi kampanyanın bir parçası.إنه جزء من الحملة إنه فقط للعرض
-
Kadınlar orgazm olurlarsa hamile kalma şansları artıyormuş.النساء يكنّ أكثر عرضة للحمل إذا بلغن ذروتهنّ
-
Joanna'ya gösteriden sonra hamilelikten haberi olup olmadığını sormalıyız.يجب أن نسأل (جوانا) لو كانت تعرف عن الحمل .بعد العرض - ماذا تقصدين؟ -
-
Biz emaneti , göklere , yere ve dağlara sunduk ; onu yüklenmekten kaçındılar , on ( un sorumluluğun ) dan korktular ; onu insan yüklendi ; ( fakat onun ağır sorumluluğunu tam kavrayamadı ) doğrusu o , çok zalim , çok cahildir .« إنا عرضنا الأمانة » الصلوات وغيرهما مما في فعلها من الثواب وتركها من العقاب « على السماوات والأرض والجبال » بأن خلق فيهما فهما ونطقا « فأبين أن يحملنها وأشفقن » خفن « منها وحملها الإنسان » آدم بعد عرضها عليه « إنه كان ظلوما » لنفسه بما حمله « جهولا » به .
-
Gerçek şu ki , Biz emanetleri göklere , yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar ; onu insan yüklendi . Çünkü o , çok zalim , çok cahildir .« إنا عرضنا الأمانة » الصلوات وغيرهما مما في فعلها من الثواب وتركها من العقاب « على السماوات والأرض والجبال » بأن خلق فيهما فهما ونطقا « فأبين أن يحملنها وأشفقن » خفن « منها وحملها الإنسان » آدم بعد عرضها عليه « إنه كان ظلوما » لنفسه بما حمله « جهولا » به .
-
Doğrusu Biz , sorumluluğu ( emaneti ) göklere , yere , dağlara sunmuşuzdur da onlar bunu yüklenmekten çekinmişler ve ondan korkup titremişlerdir ; onu insan yüklendi . Doğrusu o çok zalim ve çok cahildir . ( kabulüne rağmen emanete hıyanet etmektedir )« إنا عرضنا الأمانة » الصلوات وغيرهما مما في فعلها من الثواب وتركها من العقاب « على السماوات والأرض والجبال » بأن خلق فيهما فهما ونطقا « فأبين أن يحملنها وأشفقن » خفن « منها وحملها الإنسان » آدم بعد عرضها عليه « إنه كان ظلوما » لنفسه بما حمله « جهولا » به .
-
Şüphe yok ki biz arzettik emaneti göklere ve yeryüzüne ve dağlara , derken onlar , onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular ve onu yükledik insana ; şüphe yok ki çok zalim oldu , çok bilgisiz bir hale geldi .« إنا عرضنا الأمانة » الصلوات وغيرهما مما في فعلها من الثواب وتركها من العقاب « على السماوات والأرض والجبال » بأن خلق فيهما فهما ونطقا « فأبين أن يحملنها وأشفقن » خفن « منها وحملها الإنسان » آدم بعد عرضها عليه « إنه كان ظلوما » لنفسه بما حمله « جهولا » به .